İngiltere’de İşçi Partisi 14 yıllık iktidarı alaşağı edebilir mi?
LONDRA – Yağmurlu bir çarşamba günü, İngiltere Başbakanı Rishi Sunak’ın şemsiyesiz bir şekilde Downing Street 10 Numara’nın önüne çıkıp o şaşırtıcı erken seçim ilanını yapmasıyla alelacele seçim dönemine girildi. Seçim anonsu sırasında sağanak yağmur ve Sunak’ın çaresiz hali, 1990’ların İşçi Partisi’nin o ünlü seçim şarkısı “Her şey daha iyiye gidecek”in hoparlörlerden çalınması ertesi günün gazeteleri ve internet meme’leri için harika malzemeleri bir araya getirmişti.
Şu sıralar iktidar partisine mensup bazı üyelerin kurallara aykırı olmasına rağmen erken seçim tarihi üzerine bahis oynadığı skandalı gündemin ilk sırasında. Bahis skandalının seçim sonucuna etkisini önümüzdeki haftalar gösterecek olsa da 4 Temmuz seçiminin iktidardaki Muhafazakar Parti için gelmiş geçmiş en büyük yenilgi olması bekleniyor.
14 yıldır iktidarda kalmayı başaran parti, bu süre zarfında beş lider değiştirdi. 2019’da Boris Johnson partinin oylarını rekor düzeye çıkarsa da son üç yıldır yaşanan ekonomik kriz, en sadık muhafazakar seçmeni bile başka arayışlara yönlendirecek gibi görünüyor.
Peki tüm bunlar İşçi Partisi için her şeyin kolay olacağının bir işareti mi? Bu zafer, 14 yıllık bir iktidarı alaşağı etmek kolay olacak mı? Seçim kazanmak değil, çok güçlü bir oy oranıyla kazanmak amaç. Sağ seçmenin oyları tam olarak nerelere yönelecek?
FARAGE ETKİSİ
Sorunun yanıtlarından en önemlisi aşırı sağcı lider Nigel Farage faktörü. Brexit’in kilit ismi Nigel Farage’dan bahsediyoruz. Seçim sisteminin bir sonucu olarak şu ana kadar mecliste temsil edilmedi, halkta çok geniş bir destekçisi olduğu ise hissediliyor. Daha ötesi Farage, son anda U dönüşü yaparak bu seçimlere Reform Partisi adı altında katılmaya karar verdi.
Bu karar Muhafazakar Parti’nin oylarını bölecek diye kısa vadede olumlu karşılansa da mecliste aşırı sağ bir partinin temsil edilme olasılığının etkileri üzerine analizler de yapılıyor. Aşırı sağ parti, merkez Muhafazakar Parti’yi doğal olarak daha sağa itiyor. Adeta kim daha yabancı düşmanı, kim AB’ye daha karşı yarışı yapılıyor seçim söylemlerinde. Bu domino etkisi İşçi Partisi’nin söylemlerini bile etkiliyor diyebiliriz. Farage Avrupa sağının adeta İngiltere temsilcisi ve merkez partileri de sağa çekme işlevini başarıyla oynuyor.
BREXIT VE SONRASI: KAYIP BİR RÜYA
2016 yılında Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği’nden ayrılma kararı, ülkeyi siyasi bir kutuplaşmaya sürüklemişti. Bu karar, kimi Muhafazakarlar için bir hayalken, diğerleri için ise kabus gibiydi. Brexit, İngiliz siyasetinin en karanlık yanlarını ortaya çıkardı: Nostalji ve bitmek bilmeyen oyunlar. Bu durum, ülkenin siyasi sınıfını yıprattı ve onu sonrasındaki gelişmelere karşı hazırlıksız hale getirdi.
Pandemi, Ukrayna savaşı ve Liz Truss’ın kısa ve kaotik başbakanlığı gibi krizler, Brexit’in yorgun bıraktığı bir siyasi sistemi daha da zorladı. Çoğu gözlemci bu dönemde İngiliz siyasetini takip etmeyi, karmaşık ve sıkıcı bir rüyaya benzetiyordu. Tuhaf bir rüya gibi birçok detayı hatırlamak mümkün olsa da bu karmaşa tam olarak bir anlam ifade etmiyordu.
MUHALEFET YETERSİZ KALDI
Peki Tüm Bunlar Nasıl Mümkün Oldu? Klişe ama doğru yanıt: Muhalefet yetersiz kaldı. Yıllarca İşçi Partisi, iki ikna edici olmayan lider, Ed Miliband ve kentli solun kalesi Kuzey Londra’nın simge ismi Islington Milletvekili Jeremy Corbyn altında savrulup tartışmalarla uğraştı. Sonunda parti, merkezci bir programı olan, ama bir yandan da hayal gücü olmadığı söylenen eski bir savcı Keir Starmer’ı seçti.
Şu sıralar tartışılan, iktidara gelecek olan İşçi Partisi’nin ne kadar solda olacağı. Daily Mail gibi merkez sağı savunan gazeteler manşetlerinde “Bunlar gelirse sosyalizm gelir” diye muhafazakar kesimi ürküten, sol kesimi ise neredeyse güldüren bir üsluptan kendini alamıyor.
Seçimlere yorgun bıkkın gençlerin ilgisi az. Her seçimde olduğu gibi 60 yaş üzerinin hemen tamamı oy kullanmak için kayıt olurken 18-20 yaş arası yine çok düşük oranlarda oy kullanacak gibi görünüyor. 4 Temmuz için İşçi Partisi’nden beklenti yüksek. Zafer yeterli değil, beklenen iktidarın kalesi bölgeleri bile ezici çoğunlukla kazanıp Muhafazakar Parti’ye kaybettirmenin yanı sıra aşırı sağ Reform Partisi’ne de olabildiğince az oy kaydırmak.
Britanya bu seçimde Avrupa’da esen sağ rüzgardan kendini kurtarsa da Farage’lı bir meclis tüm dengeleri uzun vadede değiştirebilir.
(DIŞ HABERLER SERVİSİ)